Derimizde doğal yaşlanma süreci boyunca subkütan yağ dokusu ve
dermal destek dokusunda azalma olur; deri incelir ve elastikiyetini
kaybeder. Yüz görünümünde bozuklukları belirir; yanaklar ve
dudaklar dolgunluğunu kaybetmeye başlar; derin kışıklıklar,
nazolabiyal kıvrımların belirginliği ve diğer istenmeyen deri kusurları
ortaya çıkabilir.
Günümüzde yüz estetiğinde, daha genç ve daha kusursuz görünmek amacıyla pek çok yöntem geliştirilmiştir. Bu yöntemlerden dermal dolgu maddesi enjeksiyonları, estetik cerrahi operasyonları tercih etmeyenler için alternatif oluşturmaktadır. Bazı olgularda cerrahi operasyonların geciktirilmesi için ya da cerrahiye ek tedavi olarak da dolgu uygulanabilir (1,2).
Dolgu enjeksiyonları, çeşitli dolgu maddelerinin dermise yerleştirilmesi işlemidir. Enjekte edilen materyal dermiste hacim oluşturarak çizgilerin ve kırışıklıkların yüzeyelleşmesini sağlar. Derideki statik kırışıklıklar için ideal bir tedavidir. Bu maddeler sadece kırışıklıkların giderilmesinde değil, bazı dermal depresyonların, travma ile oluşan sikatrislerin, yüz konturlarının düzeltilmesi ve deriyi nemlendirmek amacıyla da kullanılabilir (3).
Dolgu işleminde kozmetik sonucu etkileyen bazı önemli faktörler vardır. Bu faktörler enjeksiyon uygulanacak lokalizasyona göre doğru ürünün seçilmesi, kullanılan enjeksiyon tekniği, uygun hasta seçimi ve hastanın beklentileri, hekimin deneyimi, birlikte uygulanan botulinum toksini enjeksiyonu, lazer, kimyasal soyma gibi işlemlerdir (4).
Uygun dolgu seçiminde materyalin partikül boyutları, konsantrasyonu, kalıcılığı, yan etkileri ve geç komplikasyonları iyi değerlendirilmelidir. Küçük partiküllü ürünler ince çizgilerin (göz ve ağız çevresi çizgileri) tedavisinde yüzeyel dermise, büyük partiküllü ürünler ise daha derin çizgilerin (derin gülümseme çizgileri, nazolabiyal çizgiler gibi) tedavisinde orta dermise enjeksiyonu uygundur. Uygulama yapılacak bölgeye göre uygun ürün seçilmelidir. Bölge derisinin özellikleri; vaskülarizasyonu, kalınlığı, gerginliği, mekanik hareketleri, doku yüzeyi, çizgi ve/veya kırışıklığın derinliği önemlidir. Kalın iğneli (27G) yüksek viskoziteli ürünler büyük bir atrofik sikatris ya da nazolabiyal sulkusta uygun bir seçimdir. Göz çevresi ve ağız çevresi gibi ince, yüzeysel çizgilerin düzeltilmesinde, akışkanlığı fazla olan ürünler, ince uçlu iğnelerle (30G-33G) yüzeyel dermise enjekte edilmelidir. Çok yüzeyel yapılan dolgular yüzeyde renk değişimi şeklinde belli olurken, çok derine yapılanlar ise doku içinde kaybolabilir (1,2,4,5).
Hastanın yaşı, yaşam tarzı, alışkanlıkları (sigara içimi), beklentileri (talep ettiği düzelme), deri tipi ve elastikiyeti, tıbbi geçmişi (allerji öyküsü, kullandığı ilaçları) iyi değerlendirilmelidir. İşlem sonucundaki tahmin edilen düzelme iyi anlatılmalıdır. Deriye ait kontur bozukluğu ya da elastikiyet “germe testi” ile değerlendirilebilir. En iyi sonuçlar, uygulama yapılacak bölge iki parmak arasında gerildiğinde kırışıklık kayboluyorsa elde edilir (4,5).
Günümüzde dermal dolgular kalıcı, yarı kalıcı ve geçici (biyoparçalanabilir) olabilirler. Kalıcı dolgular iki yıldan uzun süre kalıcıdır ve partiküllü dolgulardır. Silikon, polimetilmetakrilat, mikroküreler gibi ürünler bu gruba örneklerdir. Yarı kalıcı dolgular ince küçük parçacıklar ve mikrokürelerden oluşan sentetik ürünlerdir. Bir-iki yıl süreyle kalıcıdırlar. Bunlar arasında kalsiyum hidroksiapatit ve poli-L-laktik asit bulunur (3). Geçici biyo-parçalanabilir dolgular 1 yıldan az bir süre kalıcı olan ürünlerdir. Bu grupta kullanılan iki ürün kollajen ve hyalüronik asittir (HA). Dermal dolgu maddeleri tabloda özetlenmiştir (Tablo 1) (1,2).
Kollajen deri içine enjekte edilir ve yaşlanma süresince kaybedilen doğal kollajenin yerini alır. Sığır, domuz ve insan çeşitleri mevcuttur ancak sığır ve domuz çeşitleri hipersensivite reaksiyonuna neden olabilir. Günümüzde en çok kullanılan dermal dolgu maddeleri HA içeren ürünlerdir (1,5). HA dermiste doğal olarak bulunan polisakkarit yapısında temel bir bileşendir. Derinin hidrasyonunu sağlar, hacim kazandırır, yastık görevi yapar. Kollajenden farklı olarak tüm canlılarda aynı yapıya sahiptir, tür ya da doku spesifikliği göstermemektedir. Polisakkarit zincir içerisinde çapraz bağlamalar yaparak HA’nın stabilizasyonu sağlanır. Dermise enjekte edilirse, uygulama sonrasında kalıcılığı 6 ile 18 ay arasında devam eder. Dolgu maddesi olarak otolog yağ greftleri kullanılabilir. Yağ greftleri karın, bacak, diz veya gövde yan yüzden elde edilebilir (1,6,7).
Kaş bölgesine dolgu enjeksiyonu yapılacaksa kaşın lateral bölümünün derinine (orbicularis oculi kasının altına) (subkütan ya da preperiostal alana) uygulama yapılmalıdır. Bu şekilde kaş vertikal olarak kaldırılır ve horizontal bir kaş projeksiyonu elde edilir. Supraorbital sinir hasarından kaçınılmalıdır. O nedenle enjeksiyon öncesi supraorbital delik palpe edilir ve yeri saptanır (8). Enjeksiyon iğne ya da kanül ile yapılabilir. Orta veya yüksek molekül ağırlıklı dolgu materyalleri kullanılabilir. Eğer dolgu miktarı fazla olursa göz kapağı ödemi, aşırı dolgun göz kapakları olabilir (9-11).
Bazen genç yaşlarda da görülür. Gözyaşı oluğu deformitesini dolgu uygulamaları ile düzeltmek mümkündür (13- 15). Gözyaşı oluğu deformitesi için enfraorbital bölgede kas altına 30G iğne ya da 25-27G kanül kullanılarak derin lineer retrograd enjeksiyon, enfraorbital oluk boyunca seri nokta enjeksiyonları veya midpupiller hattın 1,5 cm altında giriş noktası belirlenerek bu noktadan oluğun medialine, oluğa vertikal yönde ve oluğun lateral bölümüne supraperiostal derinlikte nokta enjeksiyonlar yapılabilir. Gözyaşı oluğu deformitesinde düşük molekül ağırlıklı HA dolgular kullanılmalıdır (16).
Günümüzde yüz estetiğinde, daha genç ve daha kusursuz görünmek amacıyla pek çok yöntem geliştirilmiştir. Bu yöntemlerden dermal dolgu maddesi enjeksiyonları, estetik cerrahi operasyonları tercih etmeyenler için alternatif oluşturmaktadır. Bazı olgularda cerrahi operasyonların geciktirilmesi için ya da cerrahiye ek tedavi olarak da dolgu uygulanabilir (1,2).
Dolgu enjeksiyonları, çeşitli dolgu maddelerinin dermise yerleştirilmesi işlemidir. Enjekte edilen materyal dermiste hacim oluşturarak çizgilerin ve kırışıklıkların yüzeyelleşmesini sağlar. Derideki statik kırışıklıklar için ideal bir tedavidir. Bu maddeler sadece kırışıklıkların giderilmesinde değil, bazı dermal depresyonların, travma ile oluşan sikatrislerin, yüz konturlarının düzeltilmesi ve deriyi nemlendirmek amacıyla da kullanılabilir (3).
Dolgu işleminde kozmetik sonucu etkileyen bazı önemli faktörler vardır. Bu faktörler enjeksiyon uygulanacak lokalizasyona göre doğru ürünün seçilmesi, kullanılan enjeksiyon tekniği, uygun hasta seçimi ve hastanın beklentileri, hekimin deneyimi, birlikte uygulanan botulinum toksini enjeksiyonu, lazer, kimyasal soyma gibi işlemlerdir (4).
Uygun dolgu seçiminde materyalin partikül boyutları, konsantrasyonu, kalıcılığı, yan etkileri ve geç komplikasyonları iyi değerlendirilmelidir. Küçük partiküllü ürünler ince çizgilerin (göz ve ağız çevresi çizgileri) tedavisinde yüzeyel dermise, büyük partiküllü ürünler ise daha derin çizgilerin (derin gülümseme çizgileri, nazolabiyal çizgiler gibi) tedavisinde orta dermise enjeksiyonu uygundur. Uygulama yapılacak bölgeye göre uygun ürün seçilmelidir. Bölge derisinin özellikleri; vaskülarizasyonu, kalınlığı, gerginliği, mekanik hareketleri, doku yüzeyi, çizgi ve/veya kırışıklığın derinliği önemlidir. Kalın iğneli (27G) yüksek viskoziteli ürünler büyük bir atrofik sikatris ya da nazolabiyal sulkusta uygun bir seçimdir. Göz çevresi ve ağız çevresi gibi ince, yüzeysel çizgilerin düzeltilmesinde, akışkanlığı fazla olan ürünler, ince uçlu iğnelerle (30G-33G) yüzeyel dermise enjekte edilmelidir. Çok yüzeyel yapılan dolgular yüzeyde renk değişimi şeklinde belli olurken, çok derine yapılanlar ise doku içinde kaybolabilir (1,2,4,5).
Hastanın yaşı, yaşam tarzı, alışkanlıkları (sigara içimi), beklentileri (talep ettiği düzelme), deri tipi ve elastikiyeti, tıbbi geçmişi (allerji öyküsü, kullandığı ilaçları) iyi değerlendirilmelidir. İşlem sonucundaki tahmin edilen düzelme iyi anlatılmalıdır. Deriye ait kontur bozukluğu ya da elastikiyet “germe testi” ile değerlendirilebilir. En iyi sonuçlar, uygulama yapılacak bölge iki parmak arasında gerildiğinde kırışıklık kayboluyorsa elde edilir (4,5).
Günümüzde dermal dolgular kalıcı, yarı kalıcı ve geçici (biyoparçalanabilir) olabilirler. Kalıcı dolgular iki yıldan uzun süre kalıcıdır ve partiküllü dolgulardır. Silikon, polimetilmetakrilat, mikroküreler gibi ürünler bu gruba örneklerdir. Yarı kalıcı dolgular ince küçük parçacıklar ve mikrokürelerden oluşan sentetik ürünlerdir. Bir-iki yıl süreyle kalıcıdırlar. Bunlar arasında kalsiyum hidroksiapatit ve poli-L-laktik asit bulunur (3). Geçici biyo-parçalanabilir dolgular 1 yıldan az bir süre kalıcı olan ürünlerdir. Bu grupta kullanılan iki ürün kollajen ve hyalüronik asittir (HA). Dermal dolgu maddeleri tabloda özetlenmiştir (Tablo 1) (1,2).
Kollajen deri içine enjekte edilir ve yaşlanma süresince kaybedilen doğal kollajenin yerini alır. Sığır, domuz ve insan çeşitleri mevcuttur ancak sığır ve domuz çeşitleri hipersensivite reaksiyonuna neden olabilir. Günümüzde en çok kullanılan dermal dolgu maddeleri HA içeren ürünlerdir (1,5). HA dermiste doğal olarak bulunan polisakkarit yapısında temel bir bileşendir. Derinin hidrasyonunu sağlar, hacim kazandırır, yastık görevi yapar. Kollajenden farklı olarak tüm canlılarda aynı yapıya sahiptir, tür ya da doku spesifikliği göstermemektedir. Polisakkarit zincir içerisinde çapraz bağlamalar yaparak HA’nın stabilizasyonu sağlanır. Dermise enjekte edilirse, uygulama sonrasında kalıcılığı 6 ile 18 ay arasında devam eder. Dolgu maddesi olarak otolog yağ greftleri kullanılabilir. Yağ greftleri karın, bacak, diz veya gövde yan yüzden elde edilebilir (1,6,7).
Periorbital Bölge Dolgu Uygulamaları
Kaş Şekillendirme
Kaş kaldırmak için en iyi yöntem toksin enjeksiyonudur. Eğer kaşın lateral kısmını kaldırmak için toksin yeterli değilse dolgu enjeksiyonu eklenebilir.Kaş bölgesine dolgu enjeksiyonu yapılacaksa kaşın lateral bölümünün derinine (orbicularis oculi kasının altına) (subkütan ya da preperiostal alana) uygulama yapılmalıdır. Bu şekilde kaş vertikal olarak kaldırılır ve horizontal bir kaş projeksiyonu elde edilir. Supraorbital sinir hasarından kaçınılmalıdır. O nedenle enjeksiyon öncesi supraorbital delik palpe edilir ve yeri saptanır (8). Enjeksiyon iğne ya da kanül ile yapılabilir. Orta veya yüksek molekül ağırlıklı dolgu materyalleri kullanılabilir. Eğer dolgu miktarı fazla olursa göz kapağı ödemi, aşırı dolgun göz kapakları olabilir (9-11).
Üst Göz Kapağında Çukurlaşma
Üst göz kapağına dolgu uygulamaları yeni uygulanan bir tekniktir. Bazen blefaroplasti ameliyatlarından sonra yağ dokunun fazla miktarda alımına bağlı şekil bozuklukları olabilir (9,12). HA enjeksiyonu ile bu bölgede düzeltme yapılabilir ve bu bölgedeki HA kalıcılık süresi 2-4 yıldır. Önerilen, 1 ay içinde 2 ayrı seans uygulaması ile düşük molekül ağırlıklı HA kullanılmasıdır. Enjeksiyon subkütan planda ya da supraorbital rimin enferior kısmına uygulanabilir. Enjeksiyon sırasında supratroklear ve supraorbital arterlere dikkat edilmelidir. Kanül ile uygulama yapılabilir. En önemli komplikasyon göz kapağı ödemidir. Fazla miktarda dolgu kullanılması kaş bölgesinde ağırlık ve kötü estetik görünüme neden olur (12).Gözyaşı Oluğu (Tear Trough) Deformitesi
Gözyaşı oluğu deformitesi, periorbital çukurun 1/3 medialinde kalan kısım olarak tanımlanır ve periorbital bölge yaşlanmasında ilk görülen bulgularından biridir. Alt göz kapağında koyu gölgelenme ile birliktedir, göz altında çökme görüntüsü nedeniyle kişiye yorgun bir ifade verir ve kapatıcı ile geçmez. Her zaman ileri yaşlarda görülmez.Bazen genç yaşlarda da görülür. Gözyaşı oluğu deformitesini dolgu uygulamaları ile düzeltmek mümkündür (13- 15). Gözyaşı oluğu deformitesi için enfraorbital bölgede kas altına 30G iğne ya da 25-27G kanül kullanılarak derin lineer retrograd enjeksiyon, enfraorbital oluk boyunca seri nokta enjeksiyonları veya midpupiller hattın 1,5 cm altında giriş noktası belirlenerek bu noktadan oluğun medialine, oluğa vertikal yönde ve oluğun lateral bölümüne supraperiostal derinlikte nokta enjeksiyonlar yapılabilir. Gözyaşı oluğu deformitesinde düşük molekül ağırlıklı HA dolgular kullanılmalıdır (16).